SÜRÜNÜN FARKLI
YERLERDE OLMASI
Rebi' bize rivayet etti
ki: İmam Şafii (Allah rahmet etsin) şöyle dedi: Bir adamın bir beldede kırk, bir
başka beldede de kırk koyunu varsa (her beldede birer koyunu zekat olarak
verir) ya da bir beldede yirmi bir başka beldede de yirmi koyunu varsa, her
beldenin zekat toplayıcısına yarım koyunu zekat olarak verir, koyunların olduğu
yerlere göre zekatı taksim eder. Beldelerden birinde bir koyun verip diğerini
terk etmesini sevmem. Çünkü malın zekatının malın olduğu yerde hesaplanıp
verilmesini severim.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Adamın bir beldede kırk koyunu varsa ve zekat memuru,
"Ondan bir koyunu zekat olarak alacağım." derse, mal sahibi de ancak
yarım koyunun bedelini zekat olarak vermesi gerektiğini bildirirse, [adamın
başka belde de koyunları varsa ve kalanını o beldede vermek istiyorsa] zekat
memuru, adamı tasdik etmelidir. Şayet zekat toplama memuru adamı itham ediyorsa
(yalan söylediğini düşünüyorsa) yemin ettirir. Ama yemin ederken "Allah'a
yemin etmesi"nden fazlasını isteyemez. Adam iki beldeden birinde bir
koyunu verirse bunu mekruh görürüm. Buna rağmen diğer beldede de yarım koyunun
bedelini zekat olarak vermesini gerekli görmem. Diğer beldenin zekat toplama
memuru adamın sözünü tasdik etmeli ve ondan ayrıca zekat almamalıdır. Ama
adamın yalan söylediğini düşünüyorsa Allah adına yemin etmesini istemelidir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Adamın bir beldede yüz bir tane koyunu, bir başka beldede de
yüz koyunu varsa, bunların zekatı olarak üç koyunu vermesi gerekir. Her bir
beldeden bir buçuk koyun vermekle yükümlüdür. Ancak fazlalık varsa o da yüze
ilave edilir. Tıpkı iki koyunun yarısı ile ilgili söylediğim hesaplama gibi.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Adam iki beldeden birinin zekat toplama görevlisine üç
koyunu zekat olarak verirse, sonra bir koyununun senenin dolmasından önce telef
olduğu anlaşılırsa zekat memuru adama iki koyunu iade etmelidir. Çünkü bu
durumda adamın sadece bir koyunu zekat olarak vermesi gerekir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir halifenin hakimiyet alanında olması şartıyla adamın
sürülerinden birinin maşrıkta, birinin mağripte olmasıyla her birinin farklı
bir valinin egemenlik alanında olması arasında fark yoktur. Adamın zekat
vermesini gerektiren şey kendi mülküdür, itaat ettiği vali değildir. Burada
tayin edici olan, beldenin yakın veya uzak olması da değildir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Ayrı ayrı yerlerde olan yiyecek gibi şeyler için de aynı
durum geçerlidir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir adamın koyunları olsa, sonra İslam'dan dönse (irtidat
etse), öldürülmemişse ve sürünün üzerinde bir sene geçinceye kadar da tevbe
etmemişse, koyunlarına el konur. Eğer tevbe ederse koyunlarının zekatı alınır.
Eğer irtidat etmiş halde ölür veya öldürülürse, koyunları ganimet sayılır ve
humus alınır. Humus da humus verilenler arasında payedilir. Humusun beşte dördü
ganimet ehli arasında payedilir.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: İki adamın ortak kırk koyunu varsa, bu ortaklardan birinin
başka bir beldede kırk koyunu daha varsa, zekat memuru, iki ortaktan bir koyunu
zekat olarak alır. Bu koyunun dörtte üçü başka bir beldede kırk koyunu olan
adamdan, dörtte biri de yirmi koyunun sahibi olup başka koyunları da olmayan
adamdan alınır. çünkü ben zekat almak için adamın bütün malını -nerede olursa
olsuntoplarım, sonra zekatını alırım.
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Adamın bir beldede kırk koyunu, bir başka beldede de kırk
koyunu varsa, bunların üzerinden altı ay geçtikten sonra kırk koyunun yarısını şayi'
hisse (kişi ortaklığı) olarak bir adama satarsa ve koyunlarının üzerinden bir
sene geçmeden de sattıklarını ayırmazsa, yani sattığı günden altı ay geçerse,
ondan tümünün zekatı olarak bir koyun alınır, çünkü koyunların üzerinden sene
geçmiş tÜ bu durumda da zekat -olarak tam bir koyun vermesi gerekir. Eğer
ortağının koyunu telef olursa ve öbür altı ayın geçmesiyle ortağının üzerinden
bir sene geçmişse mallarının karışık olmasından dolayı zekat olarak verilen
koyunun yarısı ortağından alınır. Üzerlerinden farklı seneler geçtiği için bu
yarısını kendisinden koyun alınan kimseye geri vermez, sürüleri karışık halde
aynı seneyi geçirmiş olsalar da.
[Şayi' hisse veya müşai yaygın halde
bırakılmış, taksim edilmemiş demektir. Fıkhi terim olarak anlamı şudur: Taksim
edilmemiş müşterek maldaki hisse.]
İmam Şafii (Allah rahmet
etsin) şöyle dedi: Bir adamın iki ayrı sürüsü varsa ve bunların her biri için
de zekat vermesi gerekiyorsa, ama her birinin üzerinden ayrı bir sene geçmişse
ve koyunlar mevcut durumda birbirine eklenmişlerse, her birinden -süre ne
olursa olsun- senesi miktarınca zekat alınır.
Sonraki için tıkla:
ZEKAT KOYUNLARI
NEREDE TESLİM ALINIR?